Son yıllarda dünyanın dört bir yanında basın mensuplarının maruz kaldığı taciz ve saldırılar artarak devam etmektedir. Bu tür olaylar, demokratik toplumun temel taşlarından biri olan basının özgürlüğünü tehdit etmektedir. Bir ülkede basına yönelik yapılan saldırılar, demokrasinin sağlıklı bir şekilde işlemesini engellerken, halkın haber alma hakkını da ciddi şekilde zedeler.

Bu yazımızda ise Türkiye’de polislerin basın mensuplarına yönelik tacizleri ele alacağız. Polis teşkilatı, toplumun güvenliğini sağlamakla görevli olan önemli bir kurumdur. Ancak bazı durumlarda maalesef bu güç yanlış ellere geçebilir ve suistimal edilebilir.

Basın mensupları, haber yapma ve kamuoyunu bilgilendirme görevini yerine getiren kişilerdir. Toplum adına çalışmalarını sürdürürken zaman zaman zorlu koşullarla karşı karşıya kalabilirler. Polisin ise bu süreçte gazetecilerin faaliyetlerine saygılı olması gerekmektedir.

Ne yazık ki son yıllarda Türkiye’de polislerin basın mensuplarına yönelik tacizleri artış göstermiştir. Gazeteciler, haber takibi yaparlarken veya olay mahallinde bulunduklarında polis tarafından fiziksel veya sözlü saldırılara maruz kalabilmektedirler. Bu durum hem gazetecinin bireysel haklarına zarar verdiği gibi aynı zamanda da sansür uygulamalarına yol açmaktadır.

Polisin görevi kanunlara çerçevesinde toplumun güvenliğini sağlamak ve suçları önlemektir. Ancak bu görevi yerine getirirkenın mensuplarına yönelik tacizlerde bulunmak, demokratik bir toplum için kabul edilemez bir davranıştır. Basın özürlüğünün korunması, demokrasinin temel talarından biridir ve herhangi bir şekilde kısıtlanmamalıdır.

Polislerin basınuplarına yönelik tacizleriyle ilgili çeşitli olaylar ülkemizde yaşanmıştır. Gazetecilerin görevlerini yerine getirdikleri sırada polisin müdahalesiyle karşılaşmaları, hem gazetecilerin fiziksel sağlığına zarar verirken hem de kamuoyunu bilgilendirme görevini engellemektedir. Bu durumda basının tarafsızlık ilkesi tam anlamıyla gerçekleştirilemez ve toplumsal sorunların görünür olması engellenmi olur.

Basın mensuplarının serbest habercilik yapabilmesi için hükümetin de gereken önleml alması gerekmektedir.is teşkilatında eğitim programlarının yeniden düzenlenerek, gazetecilere ve medya çalışanlarına saygılı olma kültürünün aşılanması büyük önşımaktadır. Ayrıca polis gücü kullanrken basın mensuplarının yanlışlıkla etkilenmemesi içinerekli tedbir alınmalıdır.

Bu tür olaylardaumlul sadece polislere değil, aynı zamanda üst düzey yetkililere de düşmektedir. Hükümet yetkililerinin bu tür saldırılara karşı net tavır takp gerekli cezai yaptırımlarıygulaması gerekmektedir. Taciz veya şiddet içeren bu davranışların hoşgörülmemesi ve faillerin adalete teslimilmesi sonce önemlidir.

Sonuç olarak, polislerin basın mensupuna yöik tacizi kabul edilemez bir davranıştır ve demokratik toplumların temeller olan basın özgürlüğünü tehdit etmektedir. Bu tür olayların engellenmesi içinükümet yetkililerinin gerekli adıml atması vezai yaptırım uygulaması gerekmektedir. Basına yönelik saldırılara karşı sessiz kalmamak ve konuda farkındalık yaratmak hepimizin sorumluluğur.