DOLAR 34,4874 0.06%
EURO 36,2309 -0.37%
ALTIN 2.953,550,64
BITCOIN 33576643.56719%
Samsun
20°

KAPALI

06:22

SABAHA KALAN SÜRE

samsunumhaber

samsunumhaber

11 Kasım 2024 Pazartesi

”Hak-İş Sendikası ve Sosyal Hizmetler İşçilerinin Mağduriyeti: “Gururla Paylaşılan Hayal Kırıklığı”

”Hak-İş Sendikası ve Sosyal Hizmetler İşçilerinin Mağduriyeti: “Gururla Paylaşılan Hayal Kırıklığı”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Ekim ayında açıklanan enflasyon farkı, sosyal hizmetler işçileri için bir kez daha hayal kırıklığına yol açtı. Hak-İş Sendikası’nın yaptığı toplu sözleşme zammı, enflasyon karşısında adeta eridi. Tüm Türkiye’de enflasyon oranı %17.73 olarak açıklanırken, sendika, bu oranın sadece %2.73’lik kısmını maaşlara yansıtacak. Peki, bu ne anlama geliyor? Sadece %2.73… Yani, ortalama 25-30 TL’lik bir zam… Sosyal hizmetler işçilerinin yaşam standartlarına hiçbir şekilde etki etmeyen, geçim zorluğunu hafifletmeye dahi yetmeyen bir artış.

Enflasyonun %17.73 olduğu bir ortamda, maaşlara yansıyan artışın yalnızca %2.73 olması, sendikanın işçilerin haklarını savunma noktasında ne kadar zayıf kaldığını gösteriyor. Çalışanlar, her geçen gün artan hayat pahalılığı ile mücadele ederken, sendika onları bu ekonomik zorluklardan koruyacak adımlar atmak yerine, düşük ve yetersiz bir artışı kabul etmekle yetiniyor. Evet, sadece %2.73… Hızla artan gıda fiyatları, kira bedelleri ve temel ihtiyaç maddelerindeki astronomik artış göz önüne alındığında, bu kadar küçük bir zam işçilerin yaşam kalitesini iyileştirmek bir yana, hayatlarını daha da zorlaştırmaktan başka bir şeye yaramayacak.

Bir Tabloyla Gururlanmak:

Sendikanın bu durumu “gururla” paylaşması ise, yaşanan mağduriyeti daha da pekiştiriyor. Hak-İş, ülke genelindeki temsilcilerinin başkanlarının ve yöneticilerinin, düşük zam oranını bir başarı gibi sunarak tablo hazırlamaları, sosyal hizmetler işçileri açısından kabul edilemez bir durum. Gerçekten de utanmadan paylaşılan bu tablo, sendikanın çalışanın hakkını savunma noktasındaki yetersizliğini gözler önüne seriyor. Bu, işçilerin gözünde bir “zafer” değil, aksine büyük bir hayal kırıklığı ve öfke kaynağı.

Tablolarla, sayılarla, grafiklerle yapılan açıklamalar bir noktada gerçekliği yansıtmıyor. Çünkü gerçek yaşam, o tabloyu hazırlayanların odalarından çok daha farklı bir şekilde işliyor. İşçiler, günlerini zorlu çalışma koşullarında geçirirken, ekonomik sıkıntılar içinde boğuluyorlar. Oysa o tabloyu hazırlayanlar, belki de “gururlandıkları” o rakamların ardında yatan hayatı hiç görmediler. Onların yaşam kalitesiyle, işçinin yaşam kalitesi arasında uçurumlar var.

”Hakkı Savunmak Yerine “Gururlanmak”

Sosyal hizmetler işçileri, haklarını savunmak için yıllardır sendikalara güveniyorlar. Bu güven, ancak gerçek bir mücadeleyle pekişir. Ancak görünen o ki, Hak-İş Sendikası, üyelerinin bu güvenini boşa çıkarıyor. Çünkü sendika, bu maaş artışını “gururla” paylaşırken, işçilerin hak ettikleri artışı alabilmeleri için yeterince çaba göstermemiş görünüyor.

Enflasyon oranı %17.73, peki ya maaşlar? Sadece %2.73… İşte bu, hem ekonomik gerçeklerle hem de sosyal hizmetler işçilerinin emeğiyle bağdaşmayan bir tablo. Her geçen gün artan yaşam maliyetleri ve geçim sıkıntısı göz önüne alındığında, sendikanın bu zammı sadece rakamlara indirgeyerek açıklamaya çalışması, işçilerin sorunlarını görmeme anlamına geliyor. Çalışanlar, yalnızca rakamların peşinden koşan, ama yaşamın gerçeklerinden kopmuş bir sendika yönetimiyle karşı karşıya.

Hak-İş Sendikası’nın sosyal hizmetler işçilerine yaptığı bu zam, sadece çok küçük bir artıştan ibaret değil. Aynı zamanda, işçilerin yıllardır verdikleri mücadelenin ve özverilerinin de göz ardı edilmesidir. Sendika, ülke genelinde temsilcileri ve başkanları tarafından gururla paylaşılan bu “başarı” ile, işçilerin adaletsizlik ve eşitsizlikle boğuşan hayatlarına daha da derin bir darbe vurmuş oluyor. İşçilerin haklarını savunmak, bu küçük ve anlamlı olmayan artışlarla “gururlanmak” değil, gerçekten emeklerinin karşılığını almak ve yaşam standartlarını iyileştirmek demektir.

Hak-İş, bu düşük maaş artışını bir zafer olarak sunarken, aslında işçilerin güvenini kaybetmeye devam ediyor. Eğer bir sendika, üyelerinin geçim sıkıntısını göz ardı ediyorsa ve onların en temel ihtiyaçlarına bile yeterli cevap veremiyorsa, o zaman o sendika, gerçek bir temsil görevi yerine getirmiş olamaz.

Aykut SOYDEMİR
Samsunumhaber.com
Genel Yayın Yönetmeni

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.